ABD hükümeti, yarı iletken devi Intel’de %9,9 oranında hisse alarak şirkete doğrudan ortak oldu. Toplam 8,9 milyar dolarlık yatırım, CHIPS and Science Act kapsamında daha önce ayrılan fakat ödenmeyen 5,7 milyar dolarlık hibe ile Savunma Bakanlığı’nın Secure Enclave programı üzerinden sağlanan 3,2 milyar dolarlık katkıdan oluşuyor. Hisseler, hisse başına 20,47 dolardan satın alındı ve bu rakam piyasa fiyatının yaklaşık 4 dolar altında gerçekleşti.
Ortaklığın Yapısı
ABD hükümeti pasif ortak konumunda olacak. Yönetim kurulunda yer almayacak, özel karar haklarına sahip olmayacak ve oy haklarını genel kurulda Intel yönetimiyle aynı yönde kullanacak. Anlaşmada ayrıca, Intel’in dökümhane işindeki payı %51’in altına düştüğü takdirde, hisse başına 20 dolardan %5 ek alım yapma opsiyonu da bulunuyor.
ABD Başkanı Donald Trump anlaşmayı “ülke ve Intel için büyük bir kazanım” olarak değerlendirdi. Ticaret Bakanı ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Artık ABD, Intel’in yaklaşık %10’una sahip” ifadelerini kullandı.
Üretim Kapasitesine Katkı
Bu yatırımın en önemli etkisi, Intel’in Arizona’da inşa ettiği yeni fabrika başta olmak üzere ABD’de planlanan 100 milyar doları aşan üretim kapasitesi artışına destek sağlaması olacak. Ancak uzmanlar, bu tür kamu desteklerinin Intel’in yapısal sorunlarını tek başına çözmek için yeterli olmayabileceğini belirtiyor. Özellikle TSMC ile olan teknolojik farkın hâlâ Intel’in aleyhine olduğu vurgulanıyor. Ayrıca hükümetin özel sektöre doğrudan müdahalesi, kurumsal bağımsızlık konusunu da tartışmaya açıyor.
Hisselerde Son Görünüm
Intel hisseleri son dönemde teknik göstergelerden destek alarak yukarı yönlü bir momentum sergiliyor. RSI, MACD ve ADX göstergeleri pozitif seyrediyor. Hisse son bir yılda %20’den fazla getiri sağladı.
Buna karşın finansal sonuçlarda zayıf tablo devam ediyor:
- 2024 net kâr marjı: -%35,3
- Serbest nakit akışı getirisi: -%17,4
- Hisse başına kazanç: -0,67 dolar
Bu veriler, şirketin temel mali yapısında ciddi sorunların sürdüğünü ortaya koyuyor.
Uzman Görüşleri
ABD’nin 8,9 milyar dolarlık yatırımı, Intel’in uzun vadeli dönüşümünde stratejik bir destek olarak görülüyor. Ayrıca SoftBank’ın 2 milyar dolarlık ek katkısı da bu süreci güçlendiriyor. Uzmanlar kısa vadede piyasalarda olumlu bir hava oluşabileceğini, ancak kalıcı kârlılık için Intel’in operasyonel alanda başarıya ulaşmasının şart olduğunu ifade ediyor.