Küresel ekonomi, siyasi gelişmeler ve mali politikalarla şekillenmeye devam ediyor. ABD’de Donald Trump’ın yeniden başkanlık yarışına katılması ekonomistler arasında endişe yaratırken, Avrupa’da ekonomik sıkıntılar derinleşiyor. Öte yandan, Asya ülkeleri büyüme hedeflerini yukarı çekerken, İsviçre ve Singapur gibi finans merkezleri para politikalarında istikrarı koruyor. Dünya genelinde yaşanan bu gelişmeler, ülkelerin gelecekteki ekonomik yol haritalarını doğrudan etkiliyor.
ABD: Trump’ın Olası Başkanlığı ve Ekonomik Endişeler
Donald Trump’ın 2024 başkanlık yarışına katılması, Wall Street Journal tarafından yapılan çeyrek yıllık anket sonuçlarına göre ABD ekonomisi için olası riskler barındırıyor. Trump’ın yeniden seçilmesi durumunda ekonomistlerin beklentisi, ABD’de enflasyon, faiz oranları ve bütçe açıklarının artacağı yönünde. Bu, mevcut hükümetin mali politikalarına kıyasla daha fazla baskı yaratabilir ve piyasalarda dalgalanmalara yol açabilir.
Fransa: Mali Açıklar Kredi Notunu Tehdit Ediyor
Fransa, artan mali açıklar ve siyasi riskler nedeniyle kredi derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından ‘durağan’ görünümden ‘negatif’ görünüm seviyesine çekildi. 2028 yılına kadar Fransa’nın devlet borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYİH) %118,5’ine ulaşması bekleniyor. Kredi notunun şu an için ‘AA-‘ seviyesinde korunmasına rağmen, genişleyen açıklar ve yüksek borçlanma riski, ülkenin ekonomik geleceği açısından olumsuz sinyaller veriyor.
Almanya: Resesyon Gölgesinde
Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya, resesyonla karşı karşıya. Bloomberg anketine göre, Almanya ekonomisi 2024 yılı boyunca kayda değer bir büyüme beklemiyor. Almanya’nın üçüncü çeyrekte %0,1 küçüleceği tahmin ediliyor ve bu durum, Avrupa’daki ekonomik belirsizliğin derinleşmesine katkıda bulunuyor.
İngiltere: Vergi Artışına Hazırlanıyor
Resolution Foundation tarafından yapılan bir araştırmaya göre, İngiltere kamu hizmetlerindeki harcama kesintilerinden kaçınmak için vergilerde artışa gitmek zorunda kalabilir. İngiltere hükümeti, harcamaları dengelemek için 20 milyar sterlinlik vergi artışına ihtiyaç duyabilir. Bu adım, uzun vadeli kamu yatırımları ve borç azaltma planları için kritik bir öneme sahip.
İsviçre ve Singapur: İstikrarlı Para Politikaları
İsviçre Merkez Bankası (SNB), faiz indirim döngüsünü sürdürmeyi planlarken, ekonomistler gösterge faiz oranının %0,5 seviyesine kadar düşürülebileceğini tahmin ediyor. Diğer yandan, Singapur Merkez Bankası (MAS) yılın son toplantısında para politikasını sabit tuttu. Singapur’un para politikasını yönetmek için döviz kuru düzenlemeleri kullanması, küresel piyasalarda güven veren bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Çin: Büyüme Hedeflerini Yükseltiyor
Asya’da, Çin ekonomisi, büyüme tahminlerini yükseltti. Goldman Sachs ve Morgan Stanley, Çin’in büyüme beklentilerinin hükümetin teşvik politikaları sayesinde %4,9 seviyesine çıktığını açıkladı. Ancak Çin’in yerel yönetim borçları, yeniden yapılandırma maliyetlerinin 6 trilyon yuanı aşabileceğini gösteriyor.
Japonya: Merkez Bankası Bağımsızlığına Vurgu
Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ) para politikalarına müdahale edilmeyeceğini belirterek bankanın bağımsızlığını desteklediğini vurguladı. Hükümetin para politikasına sesli bir şekilde müdahale etmeyeceği mesajını veren Ishiba, BOJ’nin fiyat istikrarı konusunda sorumlu olduğunu belirtti.
Bu gelişmeler, dünya genelinde ekonomik politikaların geleceğini ve küresel piyasalardaki dalgalanmaların etkilerini belirlemeye devam ediyor.