Temmuz ayındaki ABD istihdam raporunun ardından resesyon korkuları artarken, yatırımcılar Eylül ayındaki toplantıda Fed’in ne kadar faiz indirimi yapacağını kestirmeye çalışıyorlardı. Nihayetinde, bu büyük karar anı yaklaştı ve Fed’in faiz oranlarını düşüreceği yönündeki beklentiler güçlenmiş durumda.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi kararı, ekonomik büyümeyi desteklemek ve durgunluk endişelerini hafifletmek amacıyla atılacak bir adım olarak görülüyor. Enflasyon baskılarının hafiflemesiyle birlikte faiz indirimi, piyasalarda olumlu bir karşılık bulabilir. Ancak, Fed’in bu indirimi ne ölçüde yapacağı ve gelecekteki para politikaları konusunda ne kadar esnek olacağı dikkatle izleniyor.
Öte yandan, İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ), faiz oranlarını sabit tutmayı tercih edecek gibi görünüyor. BoE’nin, Brexit sonrası belirsizlikler ve yüksek enflasyon baskıları nedeniyle temkinli bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor. BoJ ise uzun süredir ultra düşük faiz politikasını sürdürmekte ve Japon ekonomisinde enflasyonun hâlâ düşük seviyelerde seyretmesi, bu politikanın devamını gerekli kılıyor.
Küresel piyasalarda Fed’in faiz indirimiyle birlikte oluşacak dalgalanmalara karşı BoE ve BoJ’un nasıl bir duruş sergileyeceği ise önümüzdeki dönemlerde ekonomistlerin merakla takip edeceği bir konu olmaya devam edecek.